46) NEDEN OBAMA?

Yayin Tarihi 7 Kasım, 2008 
Kategori SİYASİ

 

 

NEDEN OBAMA?

 

image0018.jpg

 

ABD’ de Başkanlık seçimi yapıldı. Demokrat Parti adayı Barack Hüssein Obama ABD’nin 44. Başkanı seçildi. Bu Başkan’ın en önemli özelliği siyahi olması görünmektedir. Amerika’da ilk defa siyahi ırktan birinin başkan seçilmesi, YÖNETİLENLER tarafından bir devrim olarak görünmekte ve sevinçle karşılanmaktadır!

Barak Hüseyin Obama’nın, medyadan edindiğimiz bilgilere göre kimliğini hatırlayalım: 

Doğum tarihi: 4 Ağustos 1961, Hawaii. 

Etnik köken: Baba Kenyalı bir siyah, anne Kansaslı bir beyaz. Atalarında, Çeroki Kızılderilisi, İrlanda ve İskoç kanı da var. Barack ismi, “bereket” kelimesinden geliyor. Göbek adı Hussein. Hawaii Üniversitesi’nde tanışıp evlenen anne ve babası, Obama 2 yaşındayken boşandı. Harvard Üniversitesi’nde burslu okuyan baba, daha sonra Kenya’ya döndü ve hükümet için çalıştı. Obama 6 yaşındayken, annesi bu kez bir Endonezyalıyla evlendi, aile Cakarta’ya taşındı.Endonezya’da yaşadığı 4 yıl boyunca laik ve Hıristiyan okullarına giden Obama, daha sonra büyükanne ve büyükbabasıyla yaşayacağı Hawaii’ye döndü ve eğitimine burada devam etti.

Dini ve mezhebi: Reformcu ve radikal olmayan bir cemaate sahip Hz. İsa’nın Birleşik Kilisesi’ne bağlı bir Protestan. Babası bir Müslümandı. 

Eğitim durumu: Columbia Üniversitesi’nde siyaset bilimi, Harvard’da hukuk okudu. 

Mesleği: Avukat

Medeni hali: Michelle LeVaughn Robinson (44) ile evli. 10 ve 7 yaşlarında iki kız çocuk sahibi. 

Askerlik durumu: Hiç askerlik yapmadı.

Lakabı: Ailesi ve arkadaşları ona “Barry” diyor, anneannesi ise “Bear” (Ayı). Gizli servis korumaların taktığı ad ise “Renegade” (Kaçak).

Obama’nın etnik kökeni görüldüğü gibi siyahlıktan öte, Birleşmiş Milletleri andırıyor! Başkanı daha iyi tanıyabilmemiz için, fikirlerini ifade ettiği söylemlerine bakmamız gerekiyor…  

 

— Obama biyografisine Zebur’dan Hz. Davud’un duası ile başlamıştır. “Senin önünde garibiz, yabancıyız, atalarımız gibi. Yeryüzündeki günlerimiz bir gölge gibidir, kalıcı değildir.

Obama, “Bu zafer değişimi getirecek. Moral değerleri yeniden inşa eden başkan olacağım. 11 Eylül’ü korku unsuru olarak kullanan değil, Amerika’yı ve Dünya’yı 21. yüzyılın ortak tehditlerine karşı bir araya getirmek için değerlendiren bir başkan olacağım

Amerika’nın ve Dünya’nın düşmanları kimler? Bu tehdidi kimler yapıyor? Dünya derken hangi ülkeleri ve inanç grubundaki insanlar kast edilmiştir.

 

— İsrail gezisi sırasında Ağlama Duvarı’na, “Allah’tan kendisini ve ailesini korumasını” isteyen bir mesaj bırakmıştır.

İnançlı bir insan Tanrı’ya mektup yazmaz. Tanrı ile kul arasındaki iletişim kalpten yapılacak bir dua ile olur.

Obama’nın Ağlama Duvarı’na bıraktığı yazılı not, İsrail Yönetimine ve Yahudilere bıraktığı bir bağlılık mesajıdır.

Bu bağlılığı Obamanın, Waşington’da bir Amerikan – İsrail kuruluşunda konuşurken; “Kudüs İsrail’in başkenti olarak kalacak ve bölünmeyecek” ifadesini kullandı. Aynı kuruluşta Obama’dan sonra söz alan senatör Hillary Clinton’da “Biliyorum ki Obama İsrail’in iyi dostu olacaktır” demiştir.

Bu söylem, İsrail’in Kudüs’ü başkent olarak ilan etmesine bir destektir. İsrail’in Kudüs’ü başkent ilan etmesi BM tarafından tanınmamıştır. Bundan dolayı da konsolosluklar Tel Aviv’de bulunmaktadır.

 

— Davenport kasabasında seçmenlerine hitap eden Barack Obama, “Nükleer bir İran, bölgede durumu ters yüz edebilir. Nükleer silah, Tahran’a Irak’a müdahale etme ve petrol sevkiyatını engelleme imkanı verebilir” diye konuşarak,“ABD’nin en sağlam müttefiklerinden İsrail’in“, İran lideri Mahmud Ahmedinecad’ın tasallutundan rahatsız olduğunu belirten Obama, “Başkan olduktan sonra İran karşısında vidaları sıkacağını ve hesaplarını değiştirmeye başlaması için Tahran’a yaptırım uygulayacağını” vurgulamıştır.

Obama, “İsrail, sırtının duvara dayandığını hissetmeden evvel yapmalıyız bunu” diye konuşarak ta muhtemelen yakın bir zamanda, Orta Doğu’da BOP kazanı daha da fazla fokurdayacaktır!

 

— İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres, Barack Obama’nın ABD başkanlığına seçilmesiyle ilgili olarak,

Değişim, bir açıdan ırkçılığın da sonu anlamına geliyor. Bundan böyle hiç bir beyaz hiç bir şekilde üstünlük taslayamaz, hiç bir siyah da ayrımın ezikliğini duyamaz. Hepimiz aynı insanız ve bu seçim de bunu doğrulayan büyük bir belgedir.

Bizim için Amerika büyük bir dost ve büyük bir umut. Biz kutsal kitap’a bağlıyız ve barış için yan yanayız. Başkan Obama buraya geldiğinde bana İsrail için ne yapabileceğini sormuştu. Şöyle cevap vermiştim: ABD için büyük bir başkan olun. ABD için büyük bir başkan olursanız, İsrail için de tüm bölge için de ve tüm komşularımız için de büyük umut olursunuz.”

Peres, hiç kimsenin Başkanın kimin yanında olduğunu merak etmemesi gerektiğini vurgularken, “Başkan, barışın yanında olmalıdır. Ve barışın yanında olduğunda da barış daha yakın, daha olanaklı olacaktır” ifadelerini kullanmıştır.

Evet! Medyadan edindiğimiz bu bilgiler ışığında Sayın Başkan Barack Hüseyin Obama’yı şimdi daha iyi anlamaya çalışabiliriz…

Etnik kökenlerine bakıldığında rengarenk bir tablo:

Baba tarafından Afrikalılık tan dolayı Siyahi ırk kanı var,

Anne tarafından İskoç ve İrlandalılık tan dolayı Beyaz ırk kanı var,

Anne tarafından Kızılderili kanı var, (Kızılderililer Türk olduğu iddiasına göre de akrabalığımız da olabilir!)

Obama’nın inançlarında da, çeşitlilik görülmektedir:

Baba tarafından din İslam. Göbek adı “Hüseyin”

Kendi anne tarafından Protestan olmuş,

Museviliğe ilgi duymakta…

 

Obama’nın bu çeşitliliği, birçok ülke ve din mensupları ile bağ kurulmasında kolaylık sağlayacaktır. Herkes kendine göre Türkçemizin güzel deyimi ile “Kendi kendine gelin güvey olacaktır” Pay çıkarıp, umutlanacaktır! 

Bunda ne var? Diyebiliriz.

Doğrudur. Obama’nın tercihi ve günahı değildir bu kadar çeşitlilik. Her ne şekilde olursa olsun Obama bir insandır. Severiz…

Ancak, biz Obama’yı Başkanlık için sahneye süren zihniyeti anlamamız gerekiyor!

ABD’nin Dünya hakimiyetinde ki strateji değişikliği Obama’ya başkanlık yolunu açmıştır. Çünkü, bu çeşitliliğin ön plana çıkarılıp “Barış” söylemleri yapan birisinin vitrinde bulunması gerekiyor… (uyuşturma-uyutma-avutma politikası)  

 

Ekonomik krizin çıkış dönemi de, başkanlık seçimlerinin öncesine gelmesi bana göre tesadüf değildir. Bu kriz kasıtlı olarak çıkartılmıştır. ABD, kendine rakip olması muhtemel ülkeleri ekonomik olarak sarsmış ve yatırım yapan şirketler sermayelerini Amerika’ya tekrar getirmeye başlamıştır. Ülkelerin kalkınmasında sermaye önemlidir. O halde herhangi bir renginden dolayı yakınımız olan Obama ile yeni anlaşmalar yapılacaktır. Ancak bu anlaşmalar ABD’nin yeni stratejisinin hakimiyetine zemin hazırlayacaktır!

Tarihi bilgilerimden edindiğim tecrübeye istinaden şunu belirteyim: “Yöneticiler ne zaman Barıştan ve Demokrasi den söz etmişlerse savaşlar çıkmıştır” İnşallah bu sefer gerçekten “Barış” olur!

Türkiye’yi 2009 yılından itibaren İçte ve Dışta zor günler beklemektedir. 4867 ve 4868 sayılı ikiz yasalar ile tahkim yasalarının uygulamaları ile ilgili sıkıntıları yaşayabiliriz… 

Eğer Milli Birlik içerisinde topyekun milli politikalar üretemezsek;

İsraftan kaçınıp, tasarruflu yaşayamazsak;

Ulusal değerlerimizi ihmal edip, el alem gibi olmaya çalışırsak;

Dilimiz Türkçeye, yabancılaşmaya devam edersek;

Atatürk’ü ve fikirlerini yaşatamazsak;

Birbirimizi sevemezsek;

“DÜŞMAN KİM?” diyebilecek kadar, mankurtlaşacağız!

YILMAZ KARAHAN

 

Paylaş:

Yorumlar

“46) NEDEN OBAMA?” yazisina 3 Yorum yapilmis

  1. ZÜHAL ASMA yorum tarihi 8 Kasım, 2008 23:48

    *BUGÜN CNN.DE GECMİSİNİ ACIKLAYAN, KİTAP YAZAN,RÖPORTAJ YAPANLARI DİNLEDİK.
    -BİRDE K.LI ANNE GÖSTERDİ!52 YASINDA VEFAT ETMİS!ORADA KAFAM KARISTI!NEYSE;
    SANIRIM HUKUGU BİTİRDİKTEN SONRA BULUNDUGU EYALETİN,KASABASINDAKİ HALKLA BASLANGICI, VE ORADAKİ BASARI UNSURUNUN AZALMASI!ONU KIRBACLAMIS SANIRIM?VE ORADAN SONRA BUGÜNLERE GELEBİLMEK İCİN ‘GEREKEN NEYSE!ONLARI YAPMAYA BASLAMIS”.
    -YOKSA O ANLARA KADAR GAYET HALKCI,VE ASLA ABARTILI OLMAYAN, YARDIM ALMADIGI BİR YASAM SEKLİNİ SECMİS.SADECE İLK OLARAK DİN KONUSUNDA DANISTIGI BİR İNSAN,KİLİSE VARDI GALİBA, ORADAN İLK BASLANGICI YAPMIS..
    ASLINDA BİR YERE KADAR, ANNEMLE EPEY TAKDİR ETTİK.
    AKILLI,ÖNCEDEN HİSSEDEBİLEN,KENDİNE GÜVENLİ,COK TEKLİFLERE RAGMEN!BÜYÜK SİRKETLERİN AKSİNE, NORMAL YERLERDE CALISMAYI YEGLEMİS.
    *BURALARA GELMEK İCİN, GEREKENİ YAPMASI GEREKİYORMUS!YAPMIS.EH!TÜRKİYE İCİN/ÖZEL İYİLİK TASIYAN BASKAN SECECEK HALLERİ YOKTU..ÖYLE DEGİLMİ?SN.K.HAN.
    **NEDEN?BİZİM ÜLKEMİZDEKİLER;TÜRKİYEYİ DÜNYAYA MODEL YAPACAK BİR B.BAKAN ECMEMİSLER BUGÜNE KADAR?
    ULU ATATÜRKDEN SONRA!!ESAS BİZİM SORABİLECEGİMİZ
    ”ANA SORU” BU OLMALI.
    TESKKÜRLER EMEGİNİZ İCİN.
    BİZİM isimiz hep ALLAHA KALMIS BUGÜNE KADAR.
    -ama bugüne kadar tüm politikacıları secen TÜRK HALKININ yanlıslarının egitimde vs.de olusunun SEBEBİ HERKİMLERSE!!BİRDE BU SORUYU SORABİLECEK, VEDE TELAFİ EDEBİLECEK’YEPYENİ BİR LİDERE’ İHTİYAC OLDUGU, 1950’LERDEN BERİ BELLİYMİS!
    *SENE KAC?VE NEDEN HALA SIKINTIDAYIZ?
    –HALK/MİLLET!BUNU SORABİLMELİ!!SÜREKLİ demokrasi?den BAHSEDEN TÜM POLİTİKACILARA!VEDE mutlak;BUNUN TELAFİSİNİ ‘HUKUKEN ARAMALI’BİR MİLLETİN RUHSAL,MADDİ,YASAM BOZUKLUGUNDAN, YÖNETENLER SORUMLU DEGİLMİDİR?
    bilmedigim bir konuda BU.keske bir cevap veriebilseydi AZİZ MİLLETİMİZE.
    HERKESE insan SAYGISI SUNARIM.

  2. esraünal yorum tarihi 3 Aralık, 2008 20:16

    demokrasi işte neyazıkki.bu demokrasi bazılarını nedense cok rahtsız ediyor.aman iste demokrasi ne işe yarar.aslında tam tersine cok zararlı diye düsünsede.AMERİKA DEMORASİYLE BUGÜNLERE GELDİ VE HALK SECİMİ OLMASAYDI ZENCİ BİRİNİ BASA GETİRİRMİYDİ DİKTATÖR BİR REJİM.BİLMEM HABERİNİZ VARMI DİKTATÖRLÜKLERDE SECİM OLMUYOR.VEYA TEK PARTİ OLUYOR.AMA İŞTE BİZİM HALKIMIZ BİZİM BEGENDİGİMİZ KİŞİYE VERMİYOR.AMA TABİKİ BİLMİYORKİ ONA GÖREDE ÖTEKİ SECİM YANLIŞ.KİM DOGRU KİM YANLIS GÖRECELİDİR.ÖNEMLİ OLAN YANLIS SECME HAKKININ OLMASIDIR.SİMDİ TÜRKİYEDE İRAN ASILLI VEYA ERMENİ RUM ASILLI BİRİ İKTİDARA GELSE(Kİ GELME OLSILIGI OLABİLİRTÜRK VATANDASIYSA)NASIL KARSILANABİLİR.OBAMAYA VERDİGİMİZ OLUMLU POZİTİF TEPKİYİ VEREBİLİRMİYİZ.VEYA AMAN BU HALK YİNE YANLIŞ SECTİ DİYENLER OLMAZMI.BU HALK BİRSEYDEN ANLAMAZ DİYENLER OLMAZMI.DÜRÜST OLALIM.BİZ DEMOKRASİDEN NE ANLIYORUZ.VE DEMOKRASİYİ ANLIYORMUYUZ.

  3. Ertuğrul Kapusuzoğlu yorum tarihi 11 Ocak, 2009 12:24

    Yılmaz Hocam söylenecek her şeyi söylemiş.
    İlla bir ek mi istiyorsunuz, yazıyı bir daha okuyalım.
    Bugünümüzün hastalığı mankurtlaşmak.

    Gün Uzar Yüzyıl Olur’u bir daha okuyalım
    Merhum Aytmatov’u bir daha analım.
    İlim, Çin’de de olsa gidip alalım.
    Bilgi toplumu olmak için elimzden ne gelirse yapalım.
    Bilgili toplumlar öldürülebilirler, amma yok edilemezler.
    Yılmaz Hocaya kalbi teşekkürler.
    Eksiklerimizi giderdiği, unuttuklarımızı hatırlattığı için.

Yorum yap